tehlikeli madde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

tehlikeli madde



Bedeutungen von dem Begriff "tehlikeli madde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tehlikeli madde hazmat n.
tehlikeli madde hazardous material n.
tehlikeli madde hazardous substance n.
tehlikeli madde tinder n.
Trade/Economic
tehlikeli madde hazardous substance n.
tehlikeli madde hazardous material n.
Technical
tehlikeli madde hazardous chemical n.
Automotive
tehlikeli madde hazardous material n.
Military
tehlikeli madde hazardous material n.

Bedeutungen, die der Begriff "tehlikeli madde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 21 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(kısaca) tehlikeli madde hazmat n.
(zehirli veya tehlikeli madde ile) zehirlemek infect v.
(zehirli veya tehlikeli madde ile) bozmak infect v.
tehlikeli ve bağımlılık yapan (madde) hard adj.
Law
(amfetamin dahil) ikincil en tehlikeli madde class b drug n.
(kenevir ve temazepam) en az tehlikeli kontrollü madde class c drug n.
Politics
tehlikeli madde ve preparatların ticaretindeki teknik engellerin kaldırılması hakkındaki direktiflerin teknik ilerlemeye uyarlanması komitesi committee on the adaptation to technical progress of the directives for the elimination of technical barriers to trade in dangerous substances and preparations n.
Technical
karayolu ile uluslararası tehlikeli madde taşıma ile ilgili avrupa antlaşması adr n.
tehlikeli madde içeren pil ve akümülatörler batteries and accumulators containing dangerous substances n.
Automotive
çok tehlikeli madde extremely hazardous substance n.
tehlikeli madde taşıyan taşıtlar vehicles carrying dangerous goods n.
tehlikeli madde güvenliği ve kazalara müdahale hazardous material security and incident response n.
tehlikeli madde taşıyan araçlar vehicles carrying dangerous goods n.
tehlikeli madde taşıma carriage of dangerous goods n.
Traffic
tehlikeli madde taşıyan araçlar için mecburi yön direction for vehicles carrying dangerous goods n.
tehlikeli madde taşıyan taşıt giremez no vehicles carrying hazardous cargo expr.
Chemistry
tehdit oluşturabilecek tehlikeli madde imminently hazardous substance n.
Environment
tehlikeli madde güvenlik danışmanı dangerous goods safety advisor n.
tehlikeli madde hasarı damage to dangerous objects n.
tehlikeli atığın katı madde ile kapsüllenmesi solidification n.
Star Wars
tehlikeli madde salapuryası hazmat scow n.